Adaylık süreciniz çok konuşuldu, sizin için sürpriz oldu mu bu durum?
Biz görev adamıyız ve her zaman hizmete talibiz. Mevkiye, makama talip değiliz. Bu makamlara mevkilere neler katabiliriz, onun peşindeyiz. Onurlu, sorumluluk gerektiren, yüksek bir görev. Özel hayatınızda yardımsever olabilirsiniz, yaşadığınız yer ile alakalı bir takım hayalleriniz de olabilir ama bunları maddi durumunuz yerinde olsa dahi bazı imkânlarınız olmadığı için gerçekleştiremezsiniz. İşte siyaset bu imkânı veriyor. Bu fırsatı doğru ve faydalı bir şekilde toplum menfaatine kullanırsanız siyaset anlamlıdır, kıymetlidir, değerlidir, üstün olan da budur. Biz bu anlayış ile siyaset yapıyoruz, bunun her yerde böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Eğer değerleri, ilkeleri bu şekilde ortaya koyarsak, siyasetin şekli çok farklı bir noktaya doğru gider ve Türkiye gerçekten hem siyasi anlamda hem demokratikleşmede, hem de kalkınma alanında büyük bir gelişme kaydeder diye düşünüyorum. Biz de bu konuda katkı vermek adına siyasetteyiz. Büyüklerimizin, teşkilatımızın ve elbette milletimizin teveccühü ve talebi doğrultusunda belediye başkan adayı olarak Sarıyerli komşularımızın huzurundayım.
Sizce seçmen sizden ne istiyor, beklentileri neler? Sizin Sarıyer'le İlgili hedefleriniz neler?
Biliyorsunuz, Sarıyer bugün tarihin ve medeniyetin aynası olan bir ilçemiz. Muhteşem bir doğası var fakat bu muhteşem doğasından Sarıyerliler olarak ne kadar istifade edebiliyoruz, ne kadar faydalanabiliyoruz? Bu muhteşem doğal güzellikler olduğu gibi yerinde durmuyor, ilgi istiyor, emek istiyor. Maalesef son 10 yıl içerisinde Sarıyer heba oldu diyorum ve bu kaybettiği yılları, yapılmayanları yapmak için biz bu göreve talibiz ve projelerimiz var.
AK Parti ilçe başkanlığınız zamanında hedeflediğiniz projeleri ne kadar yapabildiniz?
Biz Sarıyer'de muhalefette olmamıza rağmen her zaman yapıcı olup Sarıyer'e nasıl hizmet edebiliriz yarışında olduk. Maalesef bir takım engellemeler karşısında bu hizmetlerin bir kısmını hayata geçirdik, bazıları engellendi. Örneğin Sarıyer'de ne kadar okul varsa bahçesine kapalı spor salonu yapmak hayalimdi. Bu çalışmaları başlattık. İlk iki okulda eş zamanlı kapalı spor salonu inşaatına başladık, maalesef bunlar engellendi. 'AVM yapıyor' dediler ve engellediler. Şuan İstinye Anadolu Lisesi bahçesine baktığınız zaman orda 4 yıldır kaba inşaatı bitmiş bir kapalı spor salonu görebilirsiniz. Buraya çok amaçlı bir kapalı spor salonu yapıyorduk. Orada iki tane lise var. Öğrenci sayısı yüksek olan iki lisemiz ve bu çocuklar 4 yıldır orda inşaat halinde duran kapalı spor salonundan faydalanamadan mezun olup gittiler.
O halde kaybeden Sarıyer oldu. Sizce neden projelere karşı çıktılar?
Evet, maalesef Sarıyerlilerin kaybolan yılları oldu. Bu kaybedilen yılları, kaybedilen hizmetleri beş yıl içinde hızlı bir şekilde Sarıyer'e kazandırmak istiyoruz. Sarıyer'i hak ettiği yere taşımak istiyoruz. Katkı sunmak, faydalı olmak derdindeydik ama karşılık bulamadık. Biz şimdi diyoruz ki hükümet, büyükşehir ve yerel yönetim üçlüsüyle koordineli bir şekilde Sarıyer'i gerçekten hak ettiği hizmetlere kavuşturalım. Biz, şimdiye kadar belediye bizde olmasa bile bunları yaptık ve yapacağımız projelerimiz bunlar diyerek heybemiz dolu şekilde vatandaşların karşısına çıkıyoruz. Maalesef Cumhuriyet Halk Partisi'nin bugün muhalefet anlayışı da iktidar anlayışı da ortada. Bakın biz Ak Parti olarak iktidardayız muhalefette Başkaları ise sadece karalama üzerinden siyaset yapıyorlar. Muhalefet, ben senin yaptığını beğenmiyorum daha iyisi bu deyip projesini sunmalı. Bugüne kadar böyle bir proje gördünüz mü? Ben görmedim, şahit olmadım. Böyle bir şey olamaz, böyle bir siyaset olamaz, bu siyaset Türkiye'yi bataklığa çeker.
Sizin muhalefet anlayışınız farklı mı?
Biz Sarıyer'de muhalefetteyken de karalama siyaseti yapmadık. Çok önemli bir seçimin içindeyiz, vatandaşımız burada gerçekten bu çirkinliklerin hesabını sormalı. Eğer hesap sorarsa siyaseti düzeltir. Türkiye'de bir iktidar problemi yok, Türkiye de bir muhalefet problemi var. Biz Sarıyer'de muhalefetteyiz, görüyorsunuz bizim nasıl muhalefet yap-tığımız ortada. Cumhuriyet Halk Partisi'nin TBMM'de nasıl muhalefet yaptığı ortada. Çok açık ve bariz bu anlayış farkı. Tabii kaybeden kim oluyor, Sarıyer oluyor, İstanbul oluyor, Türkiye oluyor.
Projelerinizi açıkladınız bunların içinde gözbebeğim dediğiniz, önemli gördüğünüz projeler hangileri?
En çok önem verdiğim projeler gençlik ve eğitim üzerine yaptığımız projelerdir. Gençlik çok önemli gelecek gençlikte, bu nedenle gençlikle ilgili yaptığımız projeler var. Biliyorsunuz Marmaracık Gençlik Kampı'nı yaptık. 250 dönüm, denizin ormanla birleştiği muhteşem bir yere gençlik kampını inşa ettik. İçinde yelken, kürek, kano macera parkuru, dağcılık, okçuluk, eğitim seminer salonları, kapalı spor salonları, 220 öğrencinin yatılı kalabileceği muhteşem bir kampı Sarıyer'e kazandırdık. Bu kamptan her gün 200 öğrenci istifade ediyor belli bir kesim değil herkes bütün çocuklar buraya gidiyor. Bu çok önemli bir proje. Bu kamp Türkiye'de eşi benzeri olmayan dünyada da sayılı kamplar arasında olan bir kamp.
Buna entegre olarak bilim teknoloji merkezini inşaat ediyoruz. 15.000 m2 kapalı alan ve yılda 80 bin çocuğun istifade edebileceği muhteşem bir kampüs. Bunun içinde bilim, teknoloji, ekoloji astronomi, yapay zeka, kodlama gibi bir çok branşların olduğu bir kampus. Buradan da gençlerimiz almış olduğu eğitimleri hem zenginleştirmek hem uygulamalı hale getirmek adına aynı zamanda da eğitimi kendine eğlence yapacağı bir kampüsü burada inşa ediyoruz. Bu çok önemli ben bunları çok önemsiyorum. Neden önemsiyorum? Baktığınız zaman gençlikte ciddi sıkıntılar görüyorum ve gençliği kötü alışkanlıklara değil doğru alışkanlıklara yöneltmemiz gerekiyor. O zaman topyekûn gençlik eğitimli oluyor, bilinçli oluyor ve Türkiye ekonomisine, Sarıyer ekonomisine katkı sunuyor. Bizim projelerimize baktığınız zaman bunları göreceksiniz. Hepsine baktığımız zaman çok önemli gördüğüm proje bu.
Şu ana kadar İstanbul genelinde bütün siyasi parti adayları dâhil 62 proje ile en çok proje açıklayan sizsiniz. Bazıları gerçekten kalburüstü denilebilecek projeler. Proje sayınızın bu kadar çok olma nedeni gerçekten Sarıyer'de bu projelere ihtiyaç olması mı yoksa Sarıyer halkına layık oldukları en güzel şeyleri verebilmek mi?
Biz Sarıyer'i bir sanayi merkezi yapamayız. Bacası tüten bir fabrika yapamayız buna müsait bir bölge değil. Ama Sarıyer'i bir turizm merkezi, ticaretin merkezi, bilim-teknolojinin merkezi, kültür-sanatın, eğitimin merkezi, sporun, sağlığın merkezi, balıkçılığın, organik tarımın merkezi yapabiliriz. O zaman ne olacak Sarıyer topyekûn kalkınacak, zenginleşecek ekonomisi canlanacak gençlerimiz iş bulacak, girişimci kadınlarımız olacak. Projelere baktığınız zaman az önce saydığım konuların hepsi var bunları yaptığımız zaman burada bir kalkınma hareketi olacak. Biraz önce ifade ettiğim gibi ticaret gelişecek istihdam oluşacak aslında projelerin amacının bu olduğunu çok net şekilde görebilirsiniz. O zaman ne olacak huzur ve refah olacak. Hepimizin hayali huzur ve gelecek endişesi olmayan sorunları bitmiş bir Sarıyer. Bu projeler bunun için yapılmış, olması gereken projeler. 10 yılda bugüne kadar bunların hiç biri yapılmamış bu 10 yılda eğer biz Sarıyer'de iktidar olmuş olsaydık bunların hepsini gerçek-leştirmiş olacaktık.
Mahalleler birliğinin bir çalışması var 2981 sayılı yasa ve imar barışı ile alakalı. Siz imar barışının mimarı olarak anılıyorsunuz bununla ilgili ne söylemek istersiniz. Bundan sonraki süreçte imar barışı ile ilgili Sarıyer'i ne bekliyor?
Biz burada vatandaşın sorununu çözmek için elimizden gelen gayreti gösterdik. Geçmişte bu mesele siyasi bir malzeme olarak kullanıldı. Vatandaşlarımızın duyguları ile oynandı, hassasiyetleri sömürüldü, alay edildi. Biz bunları gördük ve masaya yatırdık. 2009 öncesinde yerel seçimin hemen öncesinde vatandaşa mektup gönderdiler. Benim söylememe gerek yok, mektup zaten her şeyi söylüyor. O mektupta “29 Marttan sonra ilk 3 ay içinde belediye arazileri üzerinde evi olan Sarıyerli hemşerilerimizin tapularını dağıtacağız, hemen ardından hazine arazisi üzerinde evi olanların tapusunu vereceğiz, son olarak da vakıf arazileri üzerinde oturan arkadaşlar tapularını alacaklar.” yazıyordu. Şükrü Genç ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun imzaları da mektubun altında yer alıyordu. Böyle bir siyaset olmaz. Ortak gaye az önce bahsettiğim gibi huzur ve gelecek endişesi olmayan sorunları çözülmüş bir Sarıyer. Biz siyaset üstü konuşuyoruz şimdi siyaseti bırakalım bu gaye etrafında toplanalım. Biz bu çalışmaları yaparken 5 tane seçim atlattık, bir darbe atlattık hiçbir zaman bunu seçim malzemesi olarak kullanmadık. 4-5 yıl gizli çalıştık seçime malzeme yapmadık ve yasayı çıkardık. Ortada gerçekten kabullenemediğimiz bir durum var, bir algı operasyonu yapıldı. Fatih Sultan Mahallesindeydim, bir ekip ayarlamışlar kapı kapı dolaştırıyorlar “Salih Bayraktar gelince evlerinizi yıkacak” bunu kimin için diyorlar? İmar barışı yasasını çıkartan bir adam için diyorlar. Milletimiz de gülüp geçiyor. Çünkü yaklaşık 70 bin binadan 40 bin bina için İmar Barışına başvuruldu.
Önceki seçimlerde gösterilen Ak Parti adaylarına nazaran sizin isminiz bir sinerji yarattı. Projeleriniz çok konuşuluyor ulaşım, tüneller, yollar, metro vs. Vatandaşın da Sarıyer'in çok büyük ihtiyaçlarından biri olan hastane örneğiyle beraber “Salih Bayraktar varsa yapar” şeklinde bir görüş var. Sizce insanlardaki bu teveccühün sebebi ne?
Burada yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Sizler de bunu tespit etmiş durumdasınız zaten. Biraz önce bahsettiğiniz hastanenin yapımına ilçe başkanı olduğum dönemde öncülük ettim. Bakın ben siyasette değildim, devlet yapısını çok bilen biriside değildim, açık söyleyeyim devletle hiç bir işim olmamıştı. Siyasete başladığımda teşkilatı da çok bilmiyordum. Önce burayı tanıdık, şunu da söyleyeyim öncesinde bir ticaret tecrübemiz var, üretkenlik tecrübemiz var, hayat tecrübemiz var, yönetme tecrübemiz var. Bunlar kolay kazanılmıyor bunları kullandık. Çok farklı sektörlerle iş yaptığım için sanayicilik üretkenliği öğretiyor, denizcilik insana pratiklik kazandırıyor, uluslararası ticaret insan tanımayı öğretiyor gerçekten ticaret çok büyük bir okul. Biz uluslararası ticaret yaptığımız için Türkiye'nin hatta dünyanın dört bir yanında insan profillerini tanıma fırsatı bulduk buralardan da çok büyük tecrübeler edindik. Bunların bizde oluşu bizler için avantaj ve sorunları çözmek, meselelere pratik yaklaşmak adına bu bilgiler çok önemliydi. Biz de bunları devreye soktuk.
Ticaret ile uğraştığınızı biliyoruz. Çeşitli STK'larda yöneticilik yaptınız. Sarıyer Yeşilay Başkanlığı gibi önemli bir misyonu üstleniyorsunuz, ilçe başkanlığı süreciniz var. Bunlarla beraber şimdi de adaylık süreciniz işliyor. Şahsi hayatınız için zorlu geçiyor mu bu süreç?
Zaten dört buçuk, beş yıldır işimizi ihmal ettik. Zorlu bir sürecin zaten içerisindeyiz biz zora talip olduk her zaman için hayatımız böyle geçti. İş hayatında da zor olanı yaptık, kolaya kaçmadık. Sanayicilikte bile kolay işleri yapmadık, bizim genlerimizde bu var. Çünkü zoru aşmak önemli olan, kolayı zaten herkes yapar. Onun için iş hayatımızda da siyasi hayatımızda da hazırcı olmadık hiçbir zaman. Üretici olduk, üretken olduk. Sarıyer'de de bu üretkenliğimizi, deneyimimizi, tecrübemizi Sarıyer'in hizmetine sunmak istiyoruz. Sarıyer'e bir vefa borcumuz olduğunu düşünüyorum ve bu borcu ödemek üzere belediye başkanı adayıyım.
Proje tanıtım gecenizin sonunda ailenizden bir helalık talebiniz oldu. Şüphesiz ki onlarda sizlerle beraber aynı meşakkatli yoldan geçiyor, ufak da olsa size karşı bir sitemleri oluyor mu?
Çok şükür, elhamdülillah o akşam bunları ifade ettik ailemiz her zaman bize destek olmuştur. Bizim yaptığımız işin bir hayır işi olduğunu biliyorlar ve vatandaşın hayır duasını almak ailem için de çok önemli. Bunun bilincini taşıyan bir aile yapımız var bundan dolayı destek oluyorlar. Bugün bir seçim kampanyası dönemindeyiz. Kızım gece gündüz bu kampanya döneminde bize destek oluyor. Bu kampanya için kendi işini bıraktı bu fedakârlığı kim yapar? Bu bir aile dayanışmasıdır.
Siyasette sizin için olmazsa olmaz nedir?
Siyasette üç şey çok önemlidir ilki samimiyet; olmazsa olmaz, ikincisi vatandaşa çalım atmayacaksınız aldatayım, kandırayım bunu yapacaksanız, siyaset yapmayacaksınız. Yaparsanız hem kendinize büyük bir zulüm yapmış olursunuz hem çoluk çocuğunuza en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. Üçüncüsü de yaptığın işi en iyi şekilde yapacaksın. Biz bu inançla siyaset yapıyoruz. Halkın ve hakkın rızasını kazanmak için yoksa makam mevkii için asla siyaset yapmayız. Derdimiz bu makamlara ne katabiliriz olmalı. Biz bunun gayreti içeri-sindeyiz. Bu düşünceler bir insanda hâsıl olduğu zaman başarıda kendiliğinden geliyor. Hedefler ilkeler bunlar olmalı.
Sizin muhalefet anlayışınız farklı mı?
Biz Sarıyer'de muhalefetteyken de karalama siyaseti yapmadık. Çok önemli bir seçimin içindeyiz, vatandaşımız burada gerçekten bu çirkinliklerin hesabını sormalı. Eğer hesap sorarsa siyaseti düzeltir. Türkiye'de bir iktidar problemi yok, Türkiye de bir muhalefet problemi var. Biz Sarıyer'de muhalefetteyiz, görüyorsunuz bizim nasıl muhalefet yap-tığımız ortada. Cumhuriyet Halk Partisi'nin TBMM'de nasıl muhalefet yaptığı ortada. Çok açık ve bariz bu anlayış farkı. Tabii kaybeden kim oluyor, Sarıyer oluyor, İstanbul oluyor, Türkiye oluyor.
Diğer adayların pankartlarına olan saldırılar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Benim kesin talimatım var dikkat ediyorsanız biz zaten diğer adaylarla polemiğe de girmiyoruz. Karalamaya kalkacak olsak elimizde o kadar çok malzeme var ki onları da kullanmıyoruz. Biz ne diyoruz, yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Bırakalım vatandaş kararını versin. Belediyenin 600 milyona yakın borcu var, 100 milyona yakın da iştiraklerinin var 700 milyon. Zaten maaşları ödeyemiyor, borçlanarak ödüyor, borç sürekli yukarıya doğru çıkıyor. İsrafı görüyorsunuz yılda 42 milyonluk bir araç gideri var. Vaadi neydi “Ben gelirsem kendi arabama bineceğim” kendi arabası mı 2 buçuk 3 milyonluk araç? Biz belgesiz dayanağı olmayan hiç bir şeyi bugüne kadar söylemedik. Söylemeye kalkarsak da doğru olduğunu bildiğimiz çok şey var.
Genelde seçimlerde aynı partiden başka bir isim seçilmiş olsa bile giden kişinin projeleri iyi kötü demeden rafa kaldırılıyor. Bu durumu hem siyaset hem Sarıyer açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz iyi olan her şeyin yanındayız bu proje olur, personel olur hiç fark etmez. Sarıyer'in yararına olan bir projeyi biz neden rafa kaldıralım? Belediye başkanı olursam ki inşallah olacağım ilk yapacağımız iş personel ile iyi ilişkiler kurmak. Önce mevcut personeli sahipleneceğiz eğer orada huzuru sağlamazsanız başarılı olamazsınız. Ben başkan beyi ziyarete gittiğimde tüm katları gezdim, sadece bir katı gezemedim ondada vakit yetmediği için mesai bitmişti. O personeli aile olarak görmezseniz motive edemezsiniz. Başarı böyle gelir bunu ekip çalışması sağlar. Mevcut başkanın yeni bina yapıldığından beri gezmediği yerler var.
Bakan Süleyman Soylu; “Salih Bey'in emrindeyim” dedi. Bununla alakalı ne söylemek istersiniz?
Sağ olsunlar ciddi destek veriyorlar bize. Buradaki samimiyeti başarıyı ve gayreti görünce herkes destek veriyor. Ben bunu böyle yorumluyorum dikkat ederseniz sayın bakanımız şöyle bir ifade kullandı; “Adanmış insan” dedi “Bulmak o kadar kolay değil” dedi. Biz kendisi ile iyi tanışıyoruz iyi bir dostumuz. Ben ilçe başkanlığı görevi için mazbatamı o zamanlar genel merkezde teşkilat başkanı olan Süleyman bakanımızın elinden gece saat 02.00 de aldım. Kendisi de çok çalışkan müthiş çalışkan, bizi de biliyor.
Bu seçimde oluşan siyasi tablo ile ilgili Sarıyer nezdinde ne söylenebilir?
Ben bu seçimi parti seçimi olarak görmüyorum, bu bir akıl seçimidir. Adeta Sarıyer'in kaderinin seçimi olarak görüyorum. Vatandaş da bunun farkında, ciddi teveccüh alıyoruz. Bu teveccühün içinde bir sahiplenme de var. Herkes bir teşkilat mensubu gibi çalışıyor. Sarıyer de örnek bir seçim kampanyası oluyor. İnşallah Türkiye genelinde ses getirecek bir seçim sonucu alacağımıza inanıyorum.
Tanıtım toplantısında sahneye köpeğiniz de geldi. Hikayesi nedir?
Bundan 8 yıl önce işten eve geldiğimde bahçe kapısında bir köpek gördüm. İki ayağında kırık gibi yaralar vardı üzerine basamıyordu. İşte Salih imtihanın geldi dedim ve hayvanı içeri aldım. Ertesi gün de götürüp tedavi ettirdim. Kömür, 8 yıldır ailemizin bir parçası oldu.
