Meridyen Eğitim Kurumları

Uzman Klinik Psikolog İlke Kaya


GÜNÜMÜZDE SOSYAL MEDYA VE ETKİLERİ

Öncelikle sosyal medyanın tanımı yapalım:


En kısa tanımı yapak olursak ?paylaşmaktır?. Sosyal medya kullanan kişilerin paylaşım yapmalarına olanak sağlayan, kişisel ya da kurumsal sayfalar aracılığıyla dijital bir içerik yaratıp, fikrinizi, düşüncelerinizi, günlük yaşamınızı, faaliyetlerinizi, nerede-kiminle olduğunuz, fotoğraflarınızı, mesleğinizi, yaşadığınız önemli bir olayı paylaşabileceğiz ve çevredeki insanlara ulaştırabileceğiniz bir online bir alandır. Sosyal medya, günümüzde yedisinden yetmişe, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine her bölgede kullanımı epeyce yaygınlaşmış bir iletişim alanıdır. Hayatımıza olumlu yönde katkı sağladığı bir çok alan vardır.

İnternet ağlarının gelişmesiyle birlikte dünyanın her yeriyle; uzakta olan arkadaş, akraba ile kolaylıkla iletişime geçebiliyoruz. Yine merak ettiğimiz tatil beldelerini, kültürel aktiviteleri kolaylıkla araştırıp inceleyebiliyoruz. Anlık bilgi akışında ileri bir boyuttadır, böylelikle her yeni gelişmeden çok daha hızlı haberdar olabiliyoruz. Ayrıca sosyal medya üzerinden iş aramakta olan kişiler belirli sitelerden boş pozisyonlar için rahatça başvuru yapabilmektedirler. Yine elaman arayan şirketler, kurumlar sosyal medya üzerinden kişi arar oldular. Ayrıca; sosyal medya üzerinden kurulan ve örgütlenen sivil toplum kuruluşları oluştu. Artık sosyal sorumluluk ve sosyal medya ayrılmak ikili haline geldiler. Örneğin; onbinlerce kişi sadece sosyal medya üzerinden yapılan duyurularla kan bağışında bulundu. Yardım çağrısıyla insanlar tek amaç için birlik olabildi. Bu durum dayanışmanın gücüne olumlu yönde vurgu yapabildi.

Özellikle , insanlar bir restorana gitmek istediklerinde veya bir aktiviteye katılmak istediklerinde, istediği bilgiye ulaşmak için instegram, twitter ve facebook gibi sosyal medya ağlarını en az Google arama moturu kadar etkin kullanabilmektedir. Hatta artık alışverişler, ikili ilişkiler dahi sosyal medya üzerinden gerçekleşmektedir. Sosyal medya hayatımızda bu kadar yer almıyorken insanlar Messenger gibi uygulamalardan tanışıp ilişki kurması tuhaf karşılanırken, günümüzde her sosyal medya mecrasında tanışıp arkadaş olmak hatta evlenmek oldukça normal karşılanmaktadır.

Sosyal medyanın insana olumlu getirileri kadar olumsuz yönlerinde etki etmektedir ve insan psikolojisini benzeri görülmemiş yollarla etkilemektedir. Araştırmalar, erkeklere oranla kadınların sosyal medya mecralarını daha sık kullandığını kanıtlamıştır. Fakat; bir kişinin sosyal medyada günde yaklaşık 140 dakika harcadığını ortaya koydu. Bu süre sizce de fazla değil mi?

İnsanların bu kadar uzun dakikalar internette olmasının ve sıkça paylaşım yapmalarının nedeni ?değerli hissetme? çabasıdır.

INSTAGRAM, FACEBOOK ve SOSYAL MEDYA PSİKOLOJİSİ

Sosyal medyanın en sık kullanılan mecralarından olan instegram ve facebook insanların benliklerini sergilemek ve özellikle olmak istedikleri yaşam standartlarını beden şekillerini ve ilişki biçimlerini gösterebilmek için kullanılan yaygın platformlardandır. İnsanlar, akranlarına ya da başka yakınlarına ?bakın ben buyum?u gösterebilmek için lüks mekanlara gitme ve orada çekilen fotoğraflar ile karşı tarafta çok eğlenen, çok farklı ve elit bir kişi izlenimini hissettirmeye yönelik paylaşımlar yapıyor.

Ayrıca daha güzel, daha alımlı, daha ince daha fit görüntü oluşturmak adına kendi bedenlerinden uzaklaşarak, photoshop uygulamaları ile farklı görüntü elde etmeye çalışmaktadırlar. Bazı insanlar sosyal medyayı artık amaç dışı kullanmaya başlamış olduklarından, yeni nesil gördüğünü kopya eder bir vaziyettedir. Neden oluyor tüm bünlar? İnsanlar gerçekten bu kadar mutlu olduklarını kanıtlamakla mı meşguller? Bunun ayrımını yapmak kişinin kendi elinde.

Paylaşım yaparken şu sorular zihnimizden geçiyorsa sosyal medya bizi olumsuz şekilde etkiliyor dememiz mümkündür.

?Paylaştığım gönderiyi acaba kaç kişi like eder??

?Ya az beğeni alırsam?

?Akşam saatlerinde paylaşım yaparsam daha fazla like alabilirim?

?Fotoğrafı paylaşmadan önce photoshop, filtre yapmalıyım?

?O, bu fotoğrafıma like göndermedi ben de bir daha onunkine like göndermeyeceğim?

?Bak onun fotoğrafına like gönderdi benimkine göndermiyor?

?Şu kadar sürede şu kadar like gelmezse fotoğraf kötüdür kaldırmalıyım?

Gibi düşünceler aklınızdan geçiyor ve eliniz sürekli telefona gidiyorsa, insanlar sizin paylaşımlarınıza beğeni göndermediği zaman onlarla ilgili olumsuz düşünceler geliştirmeye başlıyor ve bu durum onlarla iletişiminizi olumsuz olarak etkiliyorsa bir şeyler ters gidiyor diyebiliriz. Sosyal medyada çokça arkadaşınız var fakat bu kişilerle gerçek hayatta görüşmüyorsanız, sırf takipçi kaybetmemek için insanları takip ediyorsanız sosyal medyanın olumsuz etkilediği kişilerdensiniz diyebiliriz.

Evet günümüzde birçok insan sosyal medyayı aktif olarak kullanmakta, çoğu insan paylaşım yapmaktadır. Her yapılan paylaşım bizim sosyal medya  ile bütün halde yaşıyoruz anlamına gelmemektedir. Fakat günümüz dünyasında artık yeni nesille beraber biraz gerçek hayatta anı biriktirip, iletişim kurmaktan daha çok bahsettiğim yönde bir eğilim söz konusu. İnsanlar maddi yönden olmak istedikleri seviyede görünebilmek adına lüks mekanlarda, lüks tatil beldelerinde onarlı takip eden insanlardan beğeni toplayıp, kendini değerli hissedebilmek için çaba göstermektedirler. Bu da kişinin gerçek benliğinden uzaklaşıp bir rol kimliğe bürünmesine neden olmaktadır. Tabi herkes için ya da her durum için aynı değerlendirmeyi yapmak söz konusu değil, fakat bu yönde bir eğilim olduğunu görmek oldukça mümkün. Peki sosyal medyanın sahte kimlikler oluşturmasının altında yatan temel nedenler ne olabilir biraz bu konudan bahsedeceğim.

Sosyal medyada paylaşımı üzerinden kaç beğeni alacağını düşünüp ya da az beğeni aldığında bunun için üzülen, sırf beğeni almak için paylaşım yapan veya beğeni almayacağım kaygısı ile paylaşım yapmayan, yaşamını ve görüntüsünü olduğundan daha farklı göstermeye yönelik çabaların altında yatan temel duygu değersizlik duygusu, düşük benlik saygısı olarak değerlendirmek mümkündür. Günümüzde sosyal medyada bir ötekinin albenili gönderileri ile kendini kıyaslayarak insanlar mutsuz hissediyor hatta bu durum kişilerde depresyon başlangıcına kadar ilerleyebiliyor. Birçok insan instegramda gördüğü kusursuz görüntüler sahip kadınlar ile aynada kendi gerçek görünümünü karşılaştırarak onların instegram üzerindeki fotoğrafındaki görünümü yakalaşabilmek adına yüzlerine bir çok işlem yaptırabiliyor, yoğun biçimde yeme davranışını kontrol altında tutarak, sağlıksız diyet proğramları uygulayarak yeme bozukluğuna neden olabiliyorlar. Instegram profesyonel anlamda kullanılan bir platform olduğundan insanlar blogger olabilmek için paylaşım yapıyor ve görsel anlamda kusursuzluğu yakalamak adına photoshop kulanıyorlar. Instegramda  gördüğmüz o harika görselleri gerçek hayatta bu kadar sık görmüyoruz. Çünkü gerçek hayatta kimse kusursuz değildir.

Çoğu insan sahip olmak istediği hayatı bir başkasının yaşadığını gün içerisinde sosyal medyada görmekte ve onlar gibi olabilmek adına önceliklerinden bütçe ayırarak, o lüks mekanlarda paylaşım yapmak için çaba göstermektedir. Üstelik bunu sadece kendini daha değerli hissedebilmek için yapıyor ama bu durumlar insandaki değersizlik, yetersizlik duygusunu daha fazla açığa çıkarıyor. Kimsenin gerçek anlamda dost olmadığı, içten içe somut amaçlar uğruna yarışa girdiği bir sosyal yapıya doğru ilerliyoruz. Bu tip olumsuzlukları engellemek adına, sosyal medyada harcanılan süre için kişinin kendini sınırlandırması gerektiği düşüncesindeyim.

Kişi kendini ve kendine ait olan her şeyi bir bütün olarak benimseyip sevmeli. Aslında; idealize ettiğiniz kişilere benzemeye çabalarken farkında olmadan seri üretim haline gelebilirsiniz. Kendi bütününüz istediğiniz kadar ?iyi? olmayabilir; fakat unutmayın ki, o bütünden yalnızca bir tane var. Sınırlı sayıda üretim, seri üretimden daha değerlidir, bunu kendinize hatırlatın.